Ghost of Yōtei’yi oynadıkça şunu hissettim: oyun acele etmiyor, seni yavaş yavaş kendi ritmine alıştırıyor. Hikâye spoilersız söyleyeyim, intikam ya da kurtarma klişesine yaslanmadan daha kişisel, daha içe dönük bir anlatım sunuyor. Karakterin yükünü, yalnızlığını ve aldığı kararların ağırlığını hissettiriyor.

Atmosfer tarafı zaten çok güçlü; Yōtei’nin eteklerinde geçen yolculukta sessizlik bile bir anlatı aracı gibi kullanılmış. Yan görevler ana hikâyeyi bölmek yerine besliyor, dünyayı tanımana izin veriyor. Ghost of Tsushima’dan gelenler için tanıdık ama daha olgun, daha dingin bir deneyim. Sabırla oynandığında gerçekten karşılığını veren bir oyun olmuş.

Blood: Refreshed Supply hakkında ilk izlenimlerim:

Klasik Blood’un yenilenmiş haline birkaç saat gömdüm. Görseller modernleşmiş ama orijinal atmosferi bozmadan yapılmış. 60+ FPS akıyor, silah hissi hâlâ sert ve tatmin edici. Co-op tarafı da şaşırtıcı derecede stabil.

Ufak tefek animasyon takılmaları var ama genel olarak eski oyunun ruhunu koruyup daha akıcı hâle getirmeyi başarmışlar. Klasik FPS seviyorsanız kesin bakılır.

Marvel Cosmic Invasion

Oyunu birkaç gün test ettikten sonra teknik tarafta oldukça sağlam bir yapı gördüm. Unreal Engine’in yüksek çözünürlüklü dokuları ve gelişmiş ışıklandırması sayesinde hem konsolda hem PC’de 60 FPS hedefi büyük ölçüde korunuyor; yalnızca yoğun çatışmalarda hafif düşüşler oluyor.

“Modüler Skill Grid” sistemi, yeteneklerin enerji tüketimi, etki alanı ve cooldownları dâhil detaylı şekilde özelleştirilmesini sağlıyor. Bu da beklediğimden daha geniş bir build çeşitliliği sunuyor.

Düşman yapay zekâsı adaptif çalışıyor; saldırı ve savunma fazlarını oyuncu davranışına göre değiştirerek tekrar eden pattern hissini azaltmışlar. Galaksiler arası geçişlerde neredeyse hiç yükleme olmaması da akıcılığı güçlendiriyor.

Eğer bir Marvel fanıysanız gözünüzden kaçmaması gereken keyifli bir oyun.